Ozan Tufan dünyanın en iyi 11’ini açıkladı! Uğurcan Çakır da yer aldı

Trabzonspor’un deneyimli orta saha oyuncusu Ozan Tufan, bu dönem özelinde kadronun kırılgan bir yapısı olduğunu, bu nedenle defansif hislerin daha tesirli geldiğini belirtti.

Ozan, Trabzonspor Mecmuası’na verdiği röportajda, küçük yaşlarda A Ulusal Grup’ta forma giydiğini hatırlatarak, deneyimini alana yansıtmaya çalıştığını söz etti.

Geçmişten bugüne en düzgün birinci 11’de kaleye Uğurcan Çakır’ı tercih eden Ozan Tufan, takımda Dani Alves, Ramos, Pique, Marcelo, Busquets, De Bruyne, David Silva, Messi, Mbappe ve Cristiano Ronaldo’ya yer verdi.

Her maçtan sonra kişisel olarak kendini değerlendirdiğini anlatan Ozan, “Olumlular keyifli ediyor lakin doğal olarak olumsuz yaptığım işler de oluyor ve bu beni hayal kırıklığına uğratıyor. Bunları minimize etmek için ne yapmam gerektiğini inceliyorum, notlar alıyorum, sonraki idmanlarda yanlışlarımı gidermek için çalışıyorum.” sözlerini kullandı.

Ozan Tufan, her maçta elinden geleni yapmaya çalıştığını, taraftarı memnun etmek istediklerini vurgulayarak, ekip oyununun ferdî oyuna nazaran çok daha değerli olduğunu kaydetti.

Geçmişte farklı mevkilerde oynadığını anımsatan Ozan, şu değerlendirmede bulundu:

“Fatih Tekke hocamla da görüştüm, birçok mevkide oynayabilmemin avantajını kullanmak istiyor. En değerlisi yanlışsız kullanmak ve kadroya en yüksek katkıyı vermek. Açıkçası çok taraflı olmaktan, birçok mevkide oynamaktan mutluyum. Sonuçta tek yapmak istediğim, nerede misyon yaparsam yapayım kanımın, canımın, tabirin son damlasına kadar gayret etmek. Her vakit birebir performansı gösteremeyebiliriz. Bu her futbolcu için gerçekçi bir durum lakin taraftarımız inansın ki maçın bir saniyesinde bile kazanmaktan ve ekibime katkı yapmaktan diğer bir şey düşünmem.”

“Bu dönem özelinde kırılgan bir yapımız var”

Ozan Tufan, ofansif oynamanın ve skor üretebilmenin kendisini daha da güzel hissettirdiğini belirterek, “Her vakit kadro oyunu kıymetli olan ve benim için sahanın rastgele bir yerinde ekibe katkı sunmak gurur verici. Bunu başardın mı memnun oluyorsun aslında. Bu dönem özelinde kırılgan bir yapımız var ve bu nedenle defansif hisler daha tesirli geliyor bana. Ekibin gol yememesi lazım zira bu durumda toparlanmak sıkıntı oluyor. Nasılsa gol atarız, gol yememek değerli, bu fikirle bu dönem için defansif misyonu tercih ederim, orada yeterli oynayınca daha keyifli oluyorum.” halinde görüş belirtti.

Süper Lig ve İngiltere Championship ortasındaki farklara değinen Ozan, İngiltere’de fizikî güce dayalı bir futbol bulunduğunu, her şeyin sistem dahilinde gerçekleştiğini lisana getirdi.

Ozan Tufan, Türkiye’de daha çok pas oyunu ve taktiğin ön plana çıktığının altını çizerek, şöyle devam etti:

“Ayrıca Championship’te VAR uygulaması yok. Gerçek şu ki benim VAR’dan yararlandığım yahut mağdur olduğum anlar oldu. Elime çarpan bir top gol olmuştu, bir diğer durumda ofsayt olmayan konumda gol iptal olmuştu. Bunlar futbolun tabiatında olan şeyler. Ben futbola başladığımda VAR yoktu ve futbolu doğallığı ile sevdik. Ben futbolun doğasıyla çok da oynanmaması gerektiğini düşünüyorum. Olağan ki futbolda adaleti sağlamak kıymetli.”

Maden personeli babasının yaşadığı zorlukları gördüğünü belirten Ozan Tufan, “Onun çalıştığı şartları görünce her vakit ‘Onları nasıl memnun edebilirim?’ diye düşünürdüm. Bunun için benim bir şeyleri başarmam gerekirdi, bu şuurla çok çalışıp buralara kadar geldim. Onları keyifli ettiğimi düşünmek gurur verici benim için.” sözlerini kullandı.

Ozan, A Ulusal Grup formasıyla Danimarka’ya attığı golü unutamadığı maçlar ortasında göstererek, “Uzun müddettir Danimarka’yı yenemiyorduk. Uzatmalarda, uzaktan çok hoş bir gol atmıştım ve 2-1 kazanmıştık. Mesleğimin dönüm noktalarından biriydi. Ulusal formayla birinci golümdü, hiç unutmam ve daima gururlanırım.” değerlendirmesinde bulundu.

Maçlara çıkmadan evvel oğlu ile bir mühlet görüştüğünü ve konsantrasyonunu bu formda sağladığını aktaran Ozan, mesleği boyunca Kevin De Bruyne ile Toni Kroos’u çok beğendiğini belirtti.

Ozan Tufan, “Hayatın bir belgesele çekilse ya da kitap olsa ismi ne olurdu?” sorusuna ise “Biraz karışık olurdu bence. Küçüklüğümden itibaren çok fazla zorluk yaşadım, çok çaba ettim. En aşağıyı da gördüm, zirveyi de. ‘Karmaşık Bir Hayat’ çeşidinde bir başlık anlatabilirdim hayatıma.” karşılığını verdi.