“Burayı bir oyuncu üretim fabrikasına dönüştürmek istiyoruz”

Trendyol Süper Lig’de şampiyonluk yaşayan 6 kadrodan biri olan İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü, yeni akademisiyle geleceğe daha savlı bakıyor.

Açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle 9 Ağustos’ta yapılan akademi, 65 bin metrekare alan üzerine kuruldu. Real Madrid ve Manchester City kulüplerinden örnek alınarak projesi 2016’da oluşturulan akademi, 20 yıl Başakşehir forması giyen Mahmut Tekdemir’in ismini taşıyor.

Üç futbol alanı ve 3 küçük futbol alanına sahip, 50 futbolcunun konaklayabildiği tesiste, yatakhane, fitness salonu, 15 soyunma odası, 250’şer kişilik yemekhane ve kafeterya ile 800 araç kapasiteli otopark yer alıyor.

RAMS Başakşehir Teknik Yöneticisi Çağdaş Atan, akademinin açılışına şahit olmak ve fikirleriyle katkıda bulunmaktan ötürü gururlu olduğunu belirterek, “Böyle çağdaş bir kompleksin ülke futboluna kazandırılması, Başakşehir vizyonuna çok yakışan bir durum oldu. Gençlerimiz için çok keyifli ve ümitliyim. Bir gözümüz akademimizde. Akademiden 2 oyuncumuz A ekibimizde oynamaya başladı. Bu sayıyı artırmak ve burayı oyuncu üretim fabrikasına dönüştürmek istiyoruz. Günümüz ekonomik kaidelerinde buranın gayesi hem üretmek hem de yarışmak olmalı.” sözlerini kullandı.

Futbol Planlama ve Strateji Yöneticiliği misyonuna Alman Marco Pezzaiuoli’nin getirildiğini hatırlatan Atan, altyapı ve A grupta tıpkı oyun planını hayata geçirmek istediklerini vurgulayarak, “Yarışan 16-17-18-19 yaş kadroları ve A kadronun birebir idmanı yapıp, birebir oyunu oynamasını istiyoruz. Futbolcuların bir üst kümeye ya da A ekibe geçtiklerinde hiç zorluk çekmeyecekleri, gruba direkt adapte olabilecekleri oyun şablonunu ve oyun ideolojisini yerleştirmeye çalışıyoruz. Akademideki idmanların saatini A ekiple tıpkı ayarlıyoruz. Bilhassa A ekip ve 19 yaş ekibini. Oyuncu muhtaçlığımız olduğunda, çabucak 19 yaş altından A kadro idmanına oyuncu alıyoruz. Bizde de sayı fazlaysa, 19 yaş altı idmanına oyuncu gönderebiliyoruz. Bu bahiste çok uzaklık kat ettik. Her sene akademimizden 1-2 oyuncu çıkarmak Başakşehir Futbol Kulübünün gayelerinden bir tanesi.” biçiminde konuştu.

Altyapıdaki oyuncuların, A gruptaki oyuncuları görmesinin genç bir futbolcunun motivasyonu için ehemmiyetinin altını çizen Çağdaş Atan, şunları söyledi:

“Kendimden örnek verecek olursam, PAF grubuna kadar A ekip oyuncularını yalnızca maçlarını izlemeye gittiğimizde tribünden görüyorduk. Onları görmek, genç oyuncuları teşvik eden bir durum. Oğlum 9 yaşında Sparta Prag altyapısında oynuyor. Onların idmanlarını izlemeye gittiğimde şok olmuştum. Orada bu türlü bir sistem var. O vakit 7 yaş altı ekibinde oynuyordu ve Sparta Prag’ın sonraki günü UEFA Avrupa Ligi rövanş maçı vardı. Benim oğlumun yer aldığı 7 yaş altı ekibi, profesyonel ekiple yan yana idman yapıyordu. Bu küçük çocuklar için o kadar motive edici, özendirici bir durum ki benim çok hoşuma gitmişti. Bu sistemi burada yavaş yavaş yakalamaya başladık. Bu beni ayrıyeten oyuncu yetiştirme, altyapıdan oyuncuyu A ekibe kazandırma konusunda daha da teşvik eden bir durum. Oyuncu için de tıpkı biçimde. Burada A grupta rol model aldığı, idolü olan ağabeylerini yakından görebiliyor, idmanlarını izleyebiliyor. O yeterliliğe sahip olduğunda ise birebir ortamda idman yapıyor. İnşallah maç oynayabilecek düzeye gelecekler.”

“Manchester City’nin CEO’su bile ‘Avrupa’daki büyük grupların tesislerinden hiç farkı yok.’ diyerek tesislerimizin hakkını vermişti.” diyen Atan, “Türkiye’de gördüğüm en uygun akademilerden bir tanesi burası. Manchester City ile iş birliği görüşmesine gittiğimizde, oranın akademisini gördüğümüzde hayran kalmıştık. Şu an o şekil bir akademimiz var. Verimli kullanıldığında, kaliteli oyuncu havuzu oluşturulduğunda, düzgün eğitmenler bulduğumuzda buranın bir fabrika olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yeni Deniz’lerin, Hamza’ların, Sefa’ların, Berkay Aydoğmuş’ların çıkabileceği bir ortam oluşturulabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Başakşehir altyapısında yetişen ve A ekibin kıymetli isimlerinden biri haline gelen Hamza Güreler, “Altyapıya birinci geldiğimde tesislerimiz Balat’taydı. Balat’ta imkanlar kısıtlıydı. Bir tane saha vardı. Bütün kümeler orada idman yapıyordu. Bizim için zordu ve daha sonra Başakşehir’e geldik. Başakşehir bizim için cennet üzereydi. Burada 4-5 tane saha vardı, rahat rahat idman yaptık, yapay ve doğal çim alanlarımız vardı. Buraya taşındığımızın birinci yılında 19 yaş ekibi olarak Türkiye şampiyonu olduk. Tesiste düzey atladığımızda şampiyonluk geldi. ‘Üç Büyükler’in altyapılarını teker teker yenerek şampiyon olduk. Bizim için kıymetli bir başarıydı. Akademiyi gezdim. Fitness salonu, odalar ve alanlar… Her şey on numara. Kardeşlerimiz çok şanslı. Altyapıda biz cefasını çektik, kardeşlerimiz sefasını sürecekler.” tabirlerini kullandı.

Avrupa’da oynama amacının altını çizen Hamza, “Avrupa’nın beş büyük ligi var. O büyük liglerde oynamak istiyorum. Özellikle Premier Lig ve LaLiga. Başakşehir’de inanılmaz bedel görüyorum. Bu altyapıdan çıkan bir oyuncu olarak Başakşehir’i Avrupa’da en düzgün halde temsil etmek istiyorum. İnşallah büyük liglerde oynama fırsatım olur ve bunu hoş değerlendiririm.” halinde konuştu.

Başakşehir ve Ümit Ulusal Kadro’nun kalesini koruyan 19 yaşındaki Deniz Dilmen ise akademiyi çok beğendiğini belirterek şöyle konuştu:

“Kardeşlerimi çok şanslı görüyorum. Biz Balat’taki altyapıdan çıktık. Buraya geldiğimizde büyük bir fark olduğunu gördük. Tesisler çok üst seviye. Genç kardeşlerim burada güzel kaideler altında çalışacak ve kendilerini geliştirecek. Ümit ediyorum Türk futboluna katkı sağlayacaklar. Her Türk genç oyuncunun olduğu üzere benim de hayallerim var. Hedefim Premier Lig ve A Ulusal Ekip’te oynamak. Burada oynadıkça hocalarımın beni A Ulusal Grup’ya çağıracağına inanıyorum.” diye konuştu.

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Asbaşkanı Ömer Faruk Ayvacı, 2014 yılında kurulduklarında altyapı tesislerinin Balat’ta bulunduğunu hatırlatırken, akademinin ortaya çıkış serüvenini anlattı.

Bu akademinin kurulması kararının 2016 yılında alındığını lisana getiren Ayvacı, “Hatta bu akademinin maketi de 2016 yılında yapıldı. Bu maket birinci buraya konduğu vakit, ben de dahil bütün yönetim kurulu arkadaşlarımıza biraz hayal üzere geldi. Zira o vakit bu kadar büyük düşünemiyor, bu kadar hoş olacağını da kestirim edemiyorduk. Fakat liderimizin azmiyle, bizi zorlamasıyla, bu işi yapmaya karar verdik. İşe şuradan başladık, dünyada bu işi en uygun kimin yaptığını düşündük. Real Madrid ve Manchester City’nin altyapı akademilerini mimar arkadaşlarla birlikte gezdik, günlerce kalıp hepsinin fotoğraflarını çekip, onlardan müsaade alıp planlarını inceledik ve o ışıkla bu akademiyi projelendirdik.” biçiminde görüş belirtti.

Akademi için birinci kazmanın 2020 yılında vurularak işe başlandığını belirten Ayvacı, “Buradaki en büyük finansal kaynağımız, Avrupa kupalarından elde ettiğimiz gelirler ile Avrupa ve Türkiye’deki kulüplere sattığımız futbolculardan gelen gelir oldu. Bununla bir arada, Gençlik ve Spor Bakanlığının açıkladığı, profesyonel ligler için amatörlere harcanacak paraların stopajdan düşmesi de bizim için bir can suyu oldu. Bütün bu gelirlerle bir arada dört elle sarılarak burayı aşağı üst 5-6 sene uğraşarak mevcut hale getirdik. Geçen ay da Sayın Cumhurbaşkanı’mızın katılımıyla muhteşem bir açılış yaptık. Bunu evvel Başakşehirimize, sonra bütün Türk futboluna kazandırmış olduk.” açıklamasını yaptı.

“Biz birinci 10 sene muvaffakiyet odaklı bir ekiptik, şampiyon olmayı çok istiyorduk. Her sene de birinci 4’te kalıp Avrupa’ya gittik, bir kere da Allah nasip etti Süper Lig şampiyonu olduk. Fakat şimdiki 10 yılımızda artık şampiyonluktan daha çok altyapıya değer veriyoruz.” kelamlarını kullanan Ayvacı, şöyle konuştu:

“Çünkü şunu gördük ki altyapı olmadan, futbolcu yetiştirmeden kulüplerin ilerlemesi imkansız. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Gelirlerimizin azalması nedeniyle ve futbolumuza maddi kaynak sağlamak emeliyle kesinlikle ve kesinlikle futbolcu satmak zorundayız. Bu bakış açısıyla önümüzdeki 10 senede akademiye yük vererek futbolcu yetiştirme kararı aldık. Türkiye’nin dört bir yanından futbolcuları buraya davet ediyoruz. Burada 50 kişilik konaklama yerimiz var, üç öğün yemek yiyip kalabiliyorlar. Onları daha çok inceleyebiliyoruz. Birebir vakitte akademimizin başına Marco (Pezzaiuoli) hocayı getirdik. Yalnızca futbolcuları değil, hocaları da eğitiyoruz. Çok hoş tesisleriniz olabilir lakin şayet kaliteli hocalarınız olmazsa hiçbir mana taşımıyor. Evvel hocaları, onlarla birlikte futbolcuları eğitiyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunun meyvelerini alacağımızı düşünüyoruz.”

Akademinin taşıdığı özelliklerden de bahseden Ömer Faruk Ayvacı, “Buradaki alanımız 330 bin metrekare. Bunun içinde A grup stadı ve tesisleri de dahil. Bunun 65 bin metre karesini akademiye ayırdık. İçinde 50 kişinin kalabileceği yatakhane, 250 kişinin yemek yiyebileceği bir restoran ve kafeterya, 800 araçlık otoparkımız var. Akademide UEFA kriterlerine uygun üç tane büyük, üç tane orta uzunluk alanımız var. A ekip için de dört tane egzersiz alanı, bir tane stadyumumuz var. Birebir vakitte akademimizin de kendi stadyumu var.” diye konuştu.

Akademinin açılmasının akabinde altyapıya büyük talep olduğuna dikkati çeken Ayvacı, “Bunu sayılarla söz edemem. Evvelce Balat’tayken küçük bir tane alanımız vardı. Buradakiler oraya gelemiyodu. Açılıştan sonra çok büyük bir talep patlaması oldu. Biz evvel Başakşehir semtini tercih ediyoruz ancak İstanbul’un yahut Türkiye’nin dört bir tarafından bulduğumuz seçkin oyuncuları da konaklama yerimize davet edip, burada ağırlıyoruz. Bunun üzerine çalışmalar yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Futbol Planlama ve Strateji Yöneticisi Marco Pezzaiuoli, bu türlü çağdaş bir akademiye sahip oldukları için çok memnun olduklarını söyledi.

Pezzaiuoli, genç oyuncuları yetiştirmek için olağanüstü bir tesise sahip olduklarının altını çizerek, “Türkiye’deki en güzel tesislerden biri olduğunu, Avrupa için de düzgün yolda olduğumuzu söyleyebilirim. Avrupa ile rekabet açısından bu akademi çok değerli.” dedi.

Bu çağdaş akademi ile amaçlarının de büyüdüğünü aktaran Marco Pezzaiuoli, şu görüşlerini paylaştı:

“Öncelikli gayemiz, A ekip için birçok oyuncu yetiştirmek. Ulusal Grup’ya da buradan oyuncu göndermek istiyoruz. Avrupa’ya genç oyuncu satışını da önemsiyoruz. Bu akademi bir dönüm noktası olmalı. Burada hoca yetiştirmenin de kıymetli olduğunu düşünüyorum. Niceliğin değil niteliğin, kalitenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Hocaları yetiştirmek, çocukları da yetiştirmek manasına gelecek. Oyun şeklimizi burada onlara vermeye çalışacağız. Çağdaş futbolun gerekliliklerini onlara öğreteceğiz. Tıpkı formda Başakşehir’in isteklerine uygun davranmalarını isteyeceğiz. Çocuklarımızın gerçek etkiyi vermesini bekleyeceğiz. Başakşehir olarak akademide kendi markamızı oluşturmak istiyoruz. Gayemiz öbür markaları taklit etmek değil, Başakşehir üslubunu oluşturmak. Avrupa’dan farklı kimi şeyleri de yapmaya çalışacağız. Alışılmış ki grup yarışacak lakin altyapımıza da değer vereceğiz.”