Gençlerbirliği’nin “Süper Lig yürüyüşü” sürüyor
Trendyol 1. Lig’de son haftalarda aldığı başarılı sonuçlarla isminden kelam ettiren Gençlerbirliği’nde genel menajer Ali Ekber Düzgün, “Hedefimiz, bir kere olsun teklemeden bu ivmeyi dönem sonuna kadar sürdürmek.” dedi.
Ligde son 8 haftada aldığı 6 galibiyet ve 2 beraberlikle 20 puan toplayan başşehir ekibi, Süper Lig tezini güçlendirdi.
Siltaş Yapı Pendikspor’u 3-0 yenerek puanını 43’e yükselten Gençlerbirliği, 25. hafta sonunda ikinci sıradaki Solwie Energy Fatih Karagümrük ile puan parkını da 3’e indirdi.
Kırmızı-siyahlı grubun genel menajeri Ali Ekber Düzgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Trendyol 1. Lig’in Muhteşem Lig’den farkları var. Puanlar birbirine çok yakın. Birinci 2 grup direkt üst çıkacak. Ancak play-off amacı de ekiplerin savını müdafaasına imkan sağlıyor. Her türlü karşılaşma için söylenebilir tahminen ancak Trendyol 1.Lig’de her 1 dakikanın dönem sonuna bir tesiri olabilir.” diye konuştu.
Duran topların çok kıymetli olduğunu vurgulayan Düzgün, şöyle devam etti:
“Çok durağan bir oyunda bakıyorsunuz ekipler, son dakikada beklenmedik bir anda gol atabiliyor. Trendyol 1. Lig’in çok değerli bir diğer oyuncusu daha var, o da taban. Taban problemimiz var. Bir bakmışsınız top o bozuk yerden sekmiş, olmadık bir yere gitmiş, gol atmış yahut yemişsiniz. O golle ikinci de olabilirsiniz, 2. Lig’e de düşebilirsiniz. Bizim Gençlerbirliği olarak maksadımız, sportif idare açısından işi o tek gole bırakmamak için neler yapabiliriz?”
Düzgün; saha dışında, kulüpte, idmanlarda, transfer sürecinde, futbolcuların yaşadığı sıkıntıları çözerken, onlarla bağlantı kurarken olumlu bir atmosfer oluşturmaya çalıştıklarını lisana getirerek, “Herkes bir grup kurabilir, fakat grup olabilmenin kuralları farklı. Biz, Gençlerbirliği’nde bunu yapmaya çalışıyoruz.” formunda konuştu.
“Şartları zorlayarak takımımızı mümkün olduğunca derinleştirmek gerekiyordu”
Transfer devrinde yanlışsız kararlar aldıklarının altını çizen Düzgün, “Bazı oyuncularımızla yolumuzu ayırdık. Bazen futbolcu ne kadar yetenekli olursa olsun grup kimyasıyla uyuşmuyor. Fakat mesela transfer devrinde bir öteki kulübe gidiyor, orada performansı değişiyor. Ben orta transfer devrinde karşılıklı anlaşarak ayrıldığımız arkadaşlarımızın futbolcu olarak yeteneklerinden kuşku duymuyorum. Lakin hem onlar hem ekibimiz için isabetli kararlar aldığımızı düşünüyorum. Bu ayrılıklarla bütçede yarattığımız avantajı da yeni transferler için kullandık.” değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerbirliği Genel Menajeri Düzgün, orta transfer periyodunda takımlarına kattıkları oyuncularla ilgili de şunları kaydetti:
“Devre ortasında katılan yeni futbolcularımızdan Joca’yı takip ediyorduk. Hanousek, izlediğimiz ve beğendiğimiz bir oyuncuydu. Fakat yaz periyodunda şartlar hem onlar hem de bizim için öteki türlü gelişti. Futbolcuların temsilcileriyle son derece açık ve profesyonel bir bağ kurduğumuz için devre ortasında imkan doğduğunda birinci biz haberdar edildik ve bu arkadaşları takımımıza katmakta tereddüt bile etmedik. Leo da geldiği lig düşünüldüğünde, Endonezya, tahminen sürpriz bir transfer. Bazen şöyle düşünmek lazım. Djitte ile mutabakatımızı feshettik, Yatabare ile kontratımızın kaidelerini değiştirdik, Davet ile yolları ayırdık, yalnızca Popa’yı transfer edebilirdik. Lakin dediğim üzere işi o tek bir gole bırakmamak lazım. Koşulları zorlayarak takımımızı mümkün olduğunca derinleştirmek gerekiyordu.”
“Süper Lig’in de uzun müddettir Gençlerbirliği’ne muhtaçlığı var”
“Sevindirici olan ortamıza yeni katılan arkadaşların, güya uzun vakittir ekiple berabermiş üzere oynaması.” diyen Düzgün, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Adem (Eren Kabak) gelir gelmez iki 90 dakika oynadı. Hanousek transfer olduğu haftadan beri daima oynuyor. Joca, Popa, Leo… Onlar da oyuna hatta skora katkı sağladılar. Elbette tek başıma ben seyredip karar vermedim. Teknik grubumuzla birlikte bir kıymetlendirme yaptık. Yeniden de teknik yöneticimiz Hüseyin Eroğlu’nun da hakkını vermeliyiz. Bu arkadaşlar yeni, biraz ısınsınlar, adaptasyon vesaire demeden forma vermesi bir yürektir. Kadrodaki başka bütün futbolcularımızı da tebrik etmeliyiz. Demek ki burada o denli bir güçlü ekip ruhu var ki kadroya yeni katılanları çok kısa vakitte içine alabildi.”
Gençlerbirliği Başkanı Osman Sungur ile kurulan inanç dolu bağın bütün süreçlerde çok değerli katkısı olduğunu belirten Düzgün, şu sözleri kullandı:
“Hayata, futbola, olaylara bakışı daima olumlu olanı görme istikametinde. Bu onunla çalışan bizler için çok kıymetli. İdare heyetimizle birlikte liderimizin bize olan dayanağı sürdüğü sürece sportif yönetim manasında Gençlerbirliği bir eza yaşamayacaktır. Gerisi sahanın içinde oynayacağımız o 90 dakikalara kalıyor. Son üç maçtır bizi seyreden herkesin de gördüğü üzere daima ileriye giden bir performansımız var. Maksadımız, bir kere olsun teklemeden bu ivmeyi dönem sonuna kadar sürdürmek. Bizim kulübümüz oynadığı her lige kalite katar. Üstün Lig’in de uzun müddettir Gençlerbirliği’ne gereksinimi var.”
