Burak Yılmaz hayalini açıkladı! “Bir gün mutlaka…”

Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Spor Söyleşileri” aktifliğine katılan Yılmaz, sporseverlerle biraraya gelmekten çok keyifli olduğunu söyledi.

Yılmaz, 22 sene profesyonel futbol oynadığını hatırlatarak, “Nasıl başladığım değil nasıl bitirdiğim değerliydi. Birden fazla arkadaşım prestij sorunuyla bıraktılar lakin ben her şeyi en üst seviyede kendi irademle bıraktığım için kendimle gurur duyuyorum. Çok hoş bir hayatım oldu. Bu hayatı da bana futbol topu verdi. O yüzden canla başla sarıldım. Futbol topunu bıraktıktan sonra da hala o topa sarılıyorum zira biliyorum ki geleceğim de o futbol topunda.” sözlerini kullandı.

Trabzonspor’a transferiyle ilgili süreci aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

“Şenol hocayı izliyordum televizyonda. Ben de Eskişehirspor’da oynuyorum o sırada telefon çaldı 61’li bir numara arıyordu. Açtım Şenol hoca, ‘seni hangisinden alacağız? Eskişehirspor’dan mı? Fenerbahçe’den mi?’ dedi. Ben de bilmiyorum ikisi de beni göndermek istiyor dedim. ‘Hocam siz beni ne yapacaksınız?’ diye sordum. Beşiktaş da Fenerbahçe de beni gönderdi, ‘sen karışma ben seni alacağım’ dedi. Allah razı olsun alış o alış bugünlere kadar geldim. Trabzonspor beni tekrardan Türk futboluna armağan etmiştir. Âlâ ki de burada olmuşum, 4,5 sene boyunca yaşamadığım şey kalmamış.”

Burak Yılmaz, ‘zor devirlerde futbolu bırakmayı hiç düşündün mü?’ sorusuna şu cevabı verdi:

“Şunu söylemem lazım karşımda çok genç kardeşlerimi görüyorum, onlara şunu söylemek isterim. Hangi platformda olursanız olun ‘çok muvaffakiyete ulaştım’ derseniz yanılırsınız. Çok berbat bir iş yaparsanız da ‘benden olmaz’ diye de düşünmemenizi istiyorum. Hayat bir maraton, ben de çok kere futbolu bırakmayı düşündüm. Benim hiç abim, yol gösterenim olmadı. Ben her şeyi tek başıma yaptım. O yüzden de bu türlü güçlü bir karakter olup en zirvede bırakabildim. Reaksiyonla başarılı olabildim. Birçok sefer futbolu bırakmayı düşündüm ancak yılmadım, hiçbir vakit vazgeçmedim. Artık de antrenörüm. Tıpkı kişiliğimi antrenörlük hayatıma da yansıtmak istiyorum.”

Süper Lig’de 2010-2011 dönemiyle ait gelen soruya ise Yılmaz, “Bu mevzuyu çok konuşmamak gerekiyor. Zira bu bahis Trabzonspor’u, Fenerbahçe’yi ve Türk futbolunu 10 sene geriye itmiştir. UEFA ve FIFA’da Türk futbolunun prestiji zedelenmiştir. Bizim gönlümüz neyin ne olduğunu biliyor. Bu mevzuyu fazla uzatmayalım, ülke futboluna ziyan vermeyelim.” dedi.

Geçen dönem Kayserispor’un teknik yöneticiliğini yaptığı sırada Trabzonspor ile oynanan maçtan sonra taraftarlarla kelamlı münakaşaya girdiğinin hatırlatılması üzerine Yılmaz, “Sosyal hayatımda sakin, sizlerle sohbet eden bir beşerim fakat o alana çıktığımda farklı bir insan oluyorum. Kızımla oyun oynarken kazanıyorum, hüngür hüngür ağlıyor. Ben tekrar kazanıyorum, annesi kızıyor bana ‘yenilsene’ diye. Yenilmeyi sevmiyorum. Sahanın içinde bundan sonra da bu türlü bir adam olmayacağım. Hiçbir maçı, idmanı kaybetmek istemiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, Trabzonspor’dan gelecek teklifin kendisi için bir erdem olduğunu lisana getirerek, “Fakat ben artık teknik yöneticim, bir grubum var. Yola çıktığım, inandığım dostlarım var. Tekrardan yardımcılığa dönmeyi gerçek bulmuyorum. Futbolu bırakmadan son iki yıldır UEFA tarafından lisans verildi bana. Bunların eğitimini aldığım için kendimi bir teknik yönetici olarak görüyorum. Şenol hocanın başımın üzerinde yeri vardır lakin artık yardımcılık yapmayı düşünmüyorum. Bir gün Trabzonspor’a teknik yönetici olur muyum? Allah’ın müsaadesiyle kesinlikle olurum diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Hakemlerin kusurlar yaptığına da değinen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Hakemlerimize ‘yetersiz mi’ dersiniz, ‘eksik mi’ dersiniz o sizin takdiriniz. Türk futbolunun daha da berbata gideceğini düşünüyorum. Anadolu ekiplerinin hakkını arayamadığı, hakkını soramadığı, gerekli açıklamaları yapamadığı, iki kadronun savaşında Anadolu kulüplerinin ezildiği bir yol olarak devam ediyor. Buna kim dur diyecek bilmiyorum lakin Anadolu kulüplerimizle alakalı ben hoca olsam üretimi biliyorsunuz, gerekli olan yansıyı gösterirdim. Bütün ekiplerin hocalarını dinliyorum fakat en büyük sorunun holigan üzere olan yorumcular olduğunu düşünüyorum. Onların ateşlediğini ve velveleye verdiğini düşünüyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe ortasındaki savaşta herkesin ezildiğini düşünüyorum.”

Etkinlik, fotoğraf çekiminin akabinde sona erdi.