Emre Belözoğlu’dan Fenerbahçe ve Mourinho açıklaması!

Trendyol Süper Lig gruplarından Onvo Antalyaspor’un teknik yöneticisi Emre Belözoğlu, İspanyol AS gazetesine açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe ve Jose Mourinho hakkında konuşan Belözoğlu, “İsterdim. Burası dünyanın en büyük topluluklarından biri. Kısa sürmesine karşın büyük bir onurdu. Atletico’ya daha genç yaşta gelmek isterdim. Fenerbahçe olmasaydı muhtemelen mesleğimi Atletico’da tamamlardım. Fenerbahçe’ye döndüğüm için pişman değilim. Zira orası Fenerbahçe’ydi. Fenerbahçe olmasaydı Türkiye’ye geri dönmezdim. Mourinho mükemmel bir teknik yönetici. Global seviyede büyük bir isim. Ve ona sahip olmak Türk futbolu için çok pahalı. Lakin âlâ bir dönem değildi, bir başarısızlıktı. İnsanların beklentileri vardı ve Mourinho geldiğinde beklentiler daha da arttı zira o dünyanın en yeterli teknik yöneticilerinden biri. Onun için çok üzülüyorum fakat onun için çok âlâ bir yıl değildi.” dedi.

“Antrenörlükteki birinci günlerine dönecek olursak, o vakitler genç Arda Güler ismini yeni yeni duyurmaya başlamıştı. Onu birinci gördüğün vakti nasıl hatırlıyorsun?” sorusu ile ilgili genç çalıştırıcı, “Arda’yı genç ekipte 45 dakika görmüştüm ve çoktan övgüler almaya başlamıştı. Ondan sonra onu A gruba alan ve 16 yaşına gelmeden evvel büyüklerle idman yaptıran bendim. Kimi beşerler bunun çok erken olduğunu, çok genç olduğunu söyledi. Ancak ben yalnızca onu daha evvel oynatmadığım için pişmanım. Şampiyonluk için oynuyorduk ve maçlar çok karmaşıktı… Lakin yalnızca bir pasla bile onun özel bir oyuncu olduğunu, harikaya yakın olduğunu görebiliyordunuz. Bu yeteneğe, bu ilahi yeteneğe ve bu kadar genç yaşta geliştirilen tekniğe sahip çok fazla oyuncu göremezsiniz. Kendi başına parladı. Evet, dürüst olmak gerekirse onun dünyanın en büyük kadrolarında oynamasını bekliyordum. Daha da güzel olacak. Her yıl kendini geliştiriyor. Her vakit gelişir. Bu yıl esasen çok âlâ iş çıkardı lakin Xabi Alonso’nun gelişiyle çok farklı bir Arda göreceğiz. Kendini geliştirecek. Bu dönem daha gelişmiş bir Arda göreceğiz.” halinde konuştu.

İleride Atletico Madrid’i çalıştırmak istediğini söz eden Emre Belözoğlu, “Neden olmasın? Türkiye sıkıntı bir ülke ve bence burada antrenörlük yapmak İspanya’dan daha güç. Burada yalnızca saha içinde değil, birçok zorluğun üstesinden gelmeniz gerekiyor. Maksadım bir gün oynadığımız ekiplerde teknik yöneticilik yapmak ….. Benim gayem bu.” dedi.

“Fenerbahçe’nin son yıllarda şampiyon olamaması seni üzüyor mu?” sorusunu yanıtlayan Emre Belözoğlu, “Fenerbahçe’yi seven hepimiz onların her yıl şampiyon olmasını istiyoruz. Oyunculuk yıllarımda kulübe olan hislerim daha da arttı. Eminim yakında şampiyon olacaklar. Bir gün antrenör olarak bunu Fenerbahçe taraftarıyla birlikte yaşayacağım. Bundan hiç kuşkum yok. dedi.

Kendisine “Seni en çok etkileyen antrenör” sorusuna karşılık veren genç çalıştırıcı, “Birçok kişi. Türkiye’de Mancini, Aykut Kocaman ve Fatih Terim. İspanya’da Simeone ve Aragones. Hepsi düzgün birer öğretmendi. Aragones ile kısa bir mühlet çalıştım. Ancak her şeyden evvel o bir baba figürüydü. Bence Fenerbahçe’deki takımı Luis’in geliştirmek istediği oyun için kâfi değildi. Lakin o asla pes etmedi. Çalıştı, çok çalıştı ve bir baba üzereydi. İspanya’da ona duyulan sevgi ve hürmet takdire şayan. O bir Atlético efsanesi. Kalplerimizde her vakit en hoş yere sahip olacak.” tabirlerini kullandı.

Atletico Madrid teknik yöneticisi Diego Simeone ile ilgili konuşan Belözoğlu, “Simeone sayesinde Atlético Madrid’de altı ay geçirdim. Futbolu daha net ve daha profesyonel bir biçimde gözlemlememi sağladı. Bir oyuncu olarak ona karşı da oynadım, bu yüzden onun koç olmasını çok sevdim. Atlético’da gelişmeme yardımcı olan bir yapısı vardı. Grubuyla çalışma formunu çok severek hatırlıyorum. Ve hafızamda sakladığım bir an var. Harika Kupa’yı kazandığımızda, maçın sonunda beni alana sürmüştü. Yalnızca yedi dakika oynamama karşın elimden gelen her şeyi yaptım. Sonrasında soyunma odasında kutlama yaparken her şeyi bırakıp maç sonrası bir konuşma yaptı ve o yedi dakikadaki performansımı övdü. Bu çok kıymetliydi. Bir antrenörün bir oyuncuyu bu kadar kısa müddette yaptıkları için tüm kümenin önünde övmesi unutulmaz bir anıdır.” dedi.

Son olarak kendi çalıştırdığı ekipte, oyuncu olduğu zamanki halini oynatma konusunda konuşan Emre Belözoğlu, “Tabii ki olurdu. Baskılı oyun, topa sahip olma, süratli geçişler ve bitiricilik. En azından küçük bir örneklemde, geliştirdiğim antrenörde oyuncu profilimi göstermeye çalışıyorum. Ve bunu oyuncularıma da aktarmaya çalışıyorum.” formunda konuştu.